Yapılan pek çok araştırma çocukluk döneminde aşırı ekran maruziyetinin bilişsel ve psikososyal zararlarını ortaya koymuştur. Özellikle 0-3 yaş döneminde aşırı ekrana maruz kalmanın uyaran eksikliği, dikkat eksikliği, dil gelişim gecikmesi ve daha pek çok nörogelişimsel probleme sebep olduğu bilinmektedir.
Pandemi günlerinde evde geçirilen olağan dışı zamanlarda ekran temasında artış olduğunu biliyoruz; ancak ekranda aşırıya kaçmanın zararları konusunda dikkatli olunmalı.
Dijital dünyaya doğan çocuklarımız için ekran konusunda şefkatli sınırlar çizmeli ve çocuğun hayatını hem duyusal hem hareket anlamında zenginleştirilmeliyiz.
Sınırlar erken çocukluk döneminde güvenlik hissiyatı oluşturur. Rutin ve sınırları olan çocuklar kendilerini güvende hissederler. Bunun tam tersinde ise sınırların olmadığı bir aile dinamiğinde çocuğun hırçın ve zorlayıcı davranışlar sergilemesi kaçınılmazdır.
Amerikan Pediatri Akademisi (APA) “Ekran Kuralları Rehberi”nde özellikle erken çocukluk döneminde yüz yüze iletişimin önemini vurgulamakta ve 24 aya kadar bebeklerin ekrandan uzak kalmasının gerekliliği üzerinde durmuştur.
APA’nın yayınladığı kılavuzda ekranla tanışma itibariyle bu süreyi de birlikte vakit geçirmek için iyi bir seçenek olarak nitelendirilmiştir. Yani nitelikli içerikler seçerek ve çocukla birlikte izleyip olanı biteni anlaması konusunda çocuğa yardımcı olmak 2 yaş sonrası ekran kullanımında yapılması gerekenler arasında.
Ekran süresinin ne olması gerektiğiyle ilgili farklı görüşler olsa da erken çocukluk dönemi sonrasında çocuğun yaşı çarpı 10 dakika ile ekran süresinin üst limiti belirlenebilir. Örneğin 4 yaşında bir çocuğun günlük ekran süresinin 40 dakikayı aşmaması gerekir.
Gelişimsel gecikme söz konusu olan çocuklarda ekran temasına karşı çok daha hassas davranıp bireysel uzman görüşü almak mühimdir.
Bình luận